fbpx

Say Klinik

Çocuklarda Korku Belirtileri ve Nedenleri

Çocuklarda korku belirtileri bazı durumlarla karşı karşıya kalındığında ortaya çıkar. Yaşamın kaçınılmaz duygularından biri olan korku oldukça doğaldır. Öyle ki çocuk, genç ve ileri yaştaki yetişkinler bu duyguyu farklı şekillerde yaşayabilirler. Örneğin daha yaşına girmeyen bebekler anneden ayrılma korkusu yaşarlar.

Diğer yandan, yürüme çağındaki çocuklar bazı hayvanlardan, sudan ve canavar gibi doğa üstü varlıklardan korkabilirler. Çocukluk döneminin sonunda ise yaşıtlarıyla aynı fikirde olamama ve onaylanamama gibi kaygılar yaşanabilir. Dolayısıyla çocukluğun her bir evresinde yaşanan korkular farklıdır ve uygun şekilde yaklaşılması gerekir.

İçindekiler;

Çocuklarda Korku Belirtileri

Çocuklarda korku belirtileri, fiziksel veya psikolojik bir tehdite karşı verilen tepkidir. Söz konusu olan tehdit dışarıdan geldiği ve belirli bir kaynağı olmadığı için bilinmeyendir. Korku, akut bir olaydan kaynaklandığı için anksiyeteden tamamen farklı bir kavramı ifade eder.

Küçük yaşlarda görülmeye başlayan bu duygular aslında temel hislerden biridir. Bazı durumlarda şart olan korku, kötü olaylara karşı güçlü tuttuğu için gereklidir. Ancak sınırları aşıldığında elbette anormal bir durumdan bahsetmek mümkündür. Çocuklarda en çok yaşanan korku belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • Uykusuzluk veya kabuslar
  • Titreme veya sarsılma
  • Terleme veya hızlı nefes alma
  • Mide bulantısı veya baş dönmesi
  • Aşırı huysuzluk veya ağlama nöbetleri
  • Kaçma veya saklanma isteği
  • Diğer çocuklarla iletişimde zorlanma
  • Okula gitmek istememe veya okulda başarının düşmesi
  • Baş ağrısı veya karın ağrısı gibi şikayetler

Çocuklarda Korku Travması

Çocuklar, genelde 1-2 yaşından sonra yaşadıkları olumsuz olayları ileriki yaşlarda hatırlama eğilimindedirler. Öyle ki bu durum sonrasında travma olarak ortaya çıkar. Bu nedenle önceki duruma benzer bir olay yaşadıklarında korkuya daha erken kapılabilirler.

Bu olaylar, normaldekinden farklı olarak daha ciddidir. Örneğin şiddet, taciz, saldırı ve kaza gibi durumlar travmatik sonuçlar doğurur. Bu nedenle çocukların korkmaları ve kaygı duymaları oldukça doğaldır. Çocuklarda korku travması, duygusal ve psikolojik açıdan etkilendikleri için uzun vadede iyileşebilir.

cocuklarda korku travmasi

Çocuklarda Korku Nelere Yol Açar?

Çocuklarda korku belirtileri, birçok psikolojik ve duygusal değişikliklere yol açar. Küçük yaşlarda gelişen bu duygu, bazı olumsuz durumlarla sonuçlanabilir. Kişinin karakter ve davranışına da yansıyacağı için önemli bir konudur.

Çocuklarda korku nelere yol açar diye araştırıldığında aslında birçok etmenden bahsedilebilir. Özellikle de bu hissin stres ve kaygıya dönüşebileceği akla gelmelidir. Bu nedenle benzer bir durumla karşılaşıldığında sürekli endişe ve gerginliklerin yaşanması muhtemeldir. Diğer yandan uyku düzenini de etkileyeceği için aniden uyanma, kötü rüya görme, uyuyamama gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

Normalde konuşkan ve sosyal olan çocuk eğer yıkıcı bir olayla karşılaştığında korkar ve artık kendini ifade edememeye başlar. Öğrenme sürecinde de belirleyicidir. Bu nedenle bireyin odaklanmasını ve başarısını sağlamasını engelleyebilir.

 Akranlarla iletişim kurmada zorlanmak da korkunun yol açtığı faktörlerden biridir. Sürekli bu duyguya maruz kalmak özgüven ve özsaygı problemlerine de neden olabilir. Bu nedenle çocuklarda korku belirtileri uzun süre gözlemleniyorsa psikolojik destek almak faydalı olacaktır.

cocuklarda korku nelere yol acar

Çocuklarda Korku Nasıl Yenilir?

Çocuklarda korku nasıl yenilir sorusunun birçok yanıtı vardır. Bu noktada anne ve babanın davranışları daha hassas ve bilinçli olmalıdır. Aksi takdirde çocuğunuzun korkularının travmaya dönüşmesine ve kendini kötü hissetmesine neden olabilirsiniz. Bu konuda ne kadar bilinçli ve doğru yaklaşırsanız korkuları azaltabilirsiniz. Genel olarak çocuklarda korkuyu yenmek için anne ve babaların şunlara dikkat etmesi gerekir:

  • Cesur ve korkusuz davranışları maddi veya manevi bir şekilde ödüllendirmek,
  • Korkunun üzerine gitmemek,
  • Çocuğun endişe ve kaygısını anlayarak empatik bir şekilde yaklaşmak,
  • Korkulu davranışa daha az ilgi göstermek ve azalmasını sağlamak,
  • Kaygılarıyla yüzleşmesi için benzer olaylarla yüzleşmesine yardımcı olmak,
  • Cesur ve kaygısız rol modeller olmak,
  • Çocuğu her zaman dinlemek.

 

Yukarıdakiler çocuklardaki korkunun sağlıklı bir şekilde yönetilmesini sağlar. Ebeveynlere bu konuda birçok görev düştüğü için her birini de uygun şekilde yerine getirmelidir. Çok küçük yaşlardan itibaren başlayan çocuklarda korku belirtileri sürekli olarak da görülebilir.

Bu noktada çocuk terapisti olarak adlandırılan pedagoglardan destek alınmalıdır. Say Klinik, alanında uzman pedagoglarıyla çocukların yaşamış oldukları birçok sorunu ele alarak sağlıklı bir şekilde iyileştirir.

Sık Sorulan Sorular

Çocuklarda korku kaç yaşından itibaren başlar?

Korku, ilk kez bebeklik dönemindeki 6. aydan itibaren başlar. Genelde yabancı nesnelere karşı oluşan bu his aynı zamanda yeni tanıdığı kişilere karşı da olabilir. 2 yaşına kadar devam eden bu korku hissi sonrasında farklı nedenlerden dolayı evrilir.

Çocuklukta korku, genelde fiziksel bir hastalığın belirtisi değildir. Ancak psikolojik olarak bazı sorunlara zemin hazırlar. Anksiyete, panik atak ve stres gibi problemlere neden olur.

Gece yatarken bazı çocuklar tek başına uyumaktan korkabilirler. Bu nedenle ebeveynlerinden birinin yanında uykuya dalana kadar eşlik etmesi gerekebilir. Aynı zamanda gece lambasının açık bırakılması da karanlıktan kaynaklı korkuları azaltır. Bununla birlikte bir şeye ihtiyacı olduğunda anne veya babasının daima yanında olacağı söylenmelidir.

Uzman Klinik Psikolog Durmuş Ali Yılmaz çocuk psikolojisi ve tadavisi üzerine uzun yıllar çalışmış ve bu alanda büyük bir tecrübeye sahip psikoloğumuzdur.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar

Ömür boyu ilişki hala mümkün mü sorusu, modern devrin değişen dinamikleriyle ilişkilerdeki sadakat ve sevgi kavramlarını sorgulatır. Günümüzde bir ömür süren birliktelikler kimileri için romantik bir hayal kimileri için de imkansız bir hedef olarak görülüyor. Çevrede değişen beklentiler, bireysel özgürlük

Zihnin üç katmanı nedir sorusuna kısaca ID, EGO ve süper ego olarak adlandırılan kavramlardır şeklinde yanıt vermek mümkündür. Freud’un psikanalitik kuramına dayanan kavramlar, insan psikolojisinin dinamiklerini açıklamak için ortaya atılmıştır. ID, ego ve süper ego olarak üç katmana ayrılan zihin

Sosyal norm nedir sorusu bir grup tarafından kabul edilebilen kurallar ve standartlar bütünüdür şeklinde yanıtlanabilir. Toplumda kabul edilen sosyal roller olarak da tanımlanması mümkündür. Buna bağlı olarak bir bireyden beklenen davranış örüntüsü anlamına da gelir. Davranışı etkileyen sosyal norm, psikolojiyle