fbpx

Say Klinik

mersin psikolog say klinik

Yer Tanrısı, El Alem

Yer Tanrısı; El Alem Bugün hayallerime yenisini ekledim… Biliyormusun…? Ne mesala? Tatile çıkmak istiyorum tek başıma… Olmaz ki tek başına tatil… El alem neder düşünsene… Tek başına tatile gitmiş… Eyvah eyvah…

Bugün hayallerime yenisini ekledim… Biliyormusun…?            Ne mesala? Tatile çıkmak istiyorum tek başıma… Olmaz ki tek başına tatil… El alem neder düşünsene… Tek başına tatile gitmiş… Eyvah eyvah…Olmaz değil mi? Vazgeçeyim… Bence de…            O zaman başka bir hayal kurmam gerekecek… Ne mesela? Buldum…            Üniversiteyi bırakmak istiyorum… Okumayacağım…Olur mu öyle neder El Alem… Bir okulu bile bitiremedi… Eyvah eyvah…Bu da olmadı… Evet… Başak bir hayal…            Kıyafet şeklimi değiştirip daha mutaassıp giyinmek istiyorum…Olmaz öyle El alem neder?Şuna bak düne kadar nasıl giyiniyordu? Şimdi ne olduysa buna? Evet Olmaz…            Tamam Mucizevi bir hayal bulursam bir şey diyemez EL ALEM…            Buldum… Denizin üzerinde yürümek hep çok ilginç hem de mucizevi…Olmaz olmaz…El Alem neder? Neder El Alem?            “Yüzme bilmiyor da ondan denizin üzerinde yürüyor der…”            O zaman hiç bir şey düşünmeden, hiç bir plan yapmadan ve hiç bir hayal kurmadan EL ALEM ne derse onu yapmak için beklemeliyim…Olur mu böyle… Evet olur…            El Alem; hayatımızın en önemli engeli olarak görünen ve her şeyimizi ona göre planladığımız bir yapı…            Öyle ki; yürüyüşümüz, yemek yeme şeklimiz, okulumuz, kıyafetimiz hatta özel hayatımız…Her şey El Alem nasıl isterse öyle şekillenmeli…Çünkü bizler El alem için yaşamaya adamışız kendimizi…EL ALEM mutlu olsun, biz kölesi olmaya hazırız…Nelerimizi kaybetmedik bir düşünsenize El Alem mutlu olsun diye…Özgürlüğümüzü, Mutluluğumuzu, Belki bazı kültürlerde çocuklarımızı… Belki Eşimizle yaşamamız gereken güzel anları…İşte kaybettiklerimizi inceleyelim…Çocukluk yıllarımız…Akıllı olmak zorundaydık neden? Bilinmez…Çünkü akıllı olmak nasıldır, büyüklerimiz bile bilemezdi…Ama akıllı olmamız istenirdi hep… Sessiz dururduk; bu nasıl çocuk mas mas bakıyor… Ebeveynlerimiz hemen konuşmamızı isterdi…Çok konuşurduk… Ne kadar konuşuyor hiç dinlemiyor…Otururduk… Hiç haraketli değil salak mı ne?Haraketli olurduk… Yaramaz hiperaktif olurdu adımız…Ne yapacağımızı bilemezdik… Ayrıca Ebeveynlerimizden de laf yerdik… Rezil ettin beni…Sonra büyüdük biraz genç olduk… Kıyafetlerimiz eleştirildi yıllarca yine biz olamadık vesselam… Yine EL Alem…Sonra eğitim hayatımızı ele geçirdi bu El Alem denen şey…Neydi kimdi bilinmez ama herkes onun istediğini yapmanın peşinde…El alemi mutlu etmenin peşinde…Sonra Evlilik serüveni… El aleme rezil olmayalım diye Milyonluk evlilik giderleri, dünya kadar borç… Başlamadan biten evlilik hayalleri… Sonrası hüsran…El alem mutlu olsun da gerisi bir şekilde halledilir…Kimdi bu El Alem… Bilen gören varmıydı ya da tanıyan…? Yok kimse bilmiyor tanımıyor…EL ALEM… Yerin tanrısı gibiydi…Görmeden, tanımadan İnandığımız ve taptığımız…Aslında Sen, Ben, Biz, Onlardı El Alem…Eleştirdik hiç düşüncesiz… Yargıladık bazen… Bazen zorladık… Bazen de Ölümlere sebep olduk…Yapamadı bazıları Psikolojik Tramvalar geçirdi… Deli dedik sonra…Mutlu değildi belki evliliğinde ama biz istemediğimiz için ayrılamadı…Belki yıllarca şiddet gördü ya da şiddet uyguladı istemsiz. Neden? Biz ( EL ALEM ) istemedi ayrılmalarını…Sonramı Ayıpladık İnsanlıklarını sorguladık…Ya biz İnsanmıydık…Hepimiz bir inanç peşindeyiz…Kimimiz Mesnevi, Kimimiz Hacıbektaşı Veli… Kimimiz Bilmem ne kimimiz…. Felan Filan… Ya İnsan…Hangi dinde, Hangi kültürde ya da hangi inançta var insanları yargılamak… Eleştirmek… Ya da kınamak, Yermek, Ayrıştırmak…Yok… İnandığımız hiç bir değerde yok… Ama bizler yapıyoruz… Hem de hiç acımadan….Ya biz inanmıyoruz değerlerimize… Ya da değerlerimizi değiştirmenin peşindeyiz…EL ALEM Yer tanrısı… SEN, BEN, BİZ, ONLAR…Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V); “Sizin en fenanız; söz taşıyanlar, aranızı bozanlar ve insanları birbirine düşürenlerdir…Mevlana; “Ne olursan ol, Yine gelThomas Hobbes; “İnsan insanın kurdudur…Hacı Bektaşı Veli; ” Düşmanınızın bile, insan olduğunu unutmayınız…Yunus Emre; “Maharet güzeIi görebiImektir. Sevmenin sırrına erebiImektir. Cihan, aIem herkes biIsin ki şunu; en büyük ibadet sevebiImektir…Durmuş Ali YILMAZ ”El Alem neder diye vaz geçersen hayallerinden; El Alem Mutlu olur… Sen de Kölesi…  Durmuş Ali YILMAZ                                                                        Psikoterapist & Aile Danışmanı                                                                                                Yazar

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar

Nevroz hastalığı nedir sorusuna kısaca sinir hastalığı olarak yanıt vermek mümkündür. Nevrotik, “sinirsel” olarak tanımlanır ve bireyin huzursuz, kaygılı, sinirli ve şüpheli hissetmesine neden olur. Nevrotik kişilik bozukluğunun nedenleri arasında çocukluk travmaları, beyin işlevi ve genetik faktörlerin etkisi olduğu araştırmalar

Oyun terapisi nedir sorusunu yanıtlamak gerekirse küçük yaşlardaki bireylere oyun yöntemiyle uygulanan bir terapi olduğunu söyleyebiliriz. Çocuğun kendini ifade etmesini sağlayan oyun, duygusal ve zihinsel becerilerini geliştirir. Terapi de buna yönelik olup birçok farklı şekilde gerçekleşir. Sanat, drama ve müzik

Psikolojik uyuşma ve karıncalanma nedir sorusuna yanıt olarak korku, kaygı ve anksiyete gibi psikolojik durumlarda çıktığını verebiliriz. Savaş ya da kaç savunmasının bir sonucu olarak meydana gelen bu duygusal belirti duygu ve hislerin donmasına neden olur. Yoğun stres, anksiyete ve